Kıyısında İstanbul’un

dün bir kadın geçti, kalbimin kıyısından
gözleriyle susturdu, bütün cümlelerimi
bir bakıştı beni ona bağlayan
adını bilmeden ezberlediğim bir duaydı sanki
her nefeste içime işledi, derin boncuk gözleri
bir anlık tebessümünde ömrümün anlamı gizliydi
seyrettim doyasına istanbul silüetini,
o derin boncuk gözlerinde
bir martı çığlığıyla dağıldı sessizlik,
elini tuttum ve sustu aşkla İstanbul.

Okumaya devam et Kıyısında İstanbul’un

Turgut Uyar’ın Derin Anlatımı: Yazmadıkça Ağlıyoruz

Turgut Uyar’ın Palyaço şiirinde geçen şu dizeler, bazen hüzünlü, bazen öfkeli, ama her zaman derin bir anlam taşır:

“Bitmedi, yazacağım daha
Yazmazsam ağlayacağım çünkü
Alçakça olacak biraz.”

Bu dizeler, bir şairin içsel çığlığını ve yazıya olan ihtiyaçlarını anlatan basit ama güçlü bir ifadedir. Turgut Uyar, yazmanın bir zorunluluk olduğundan bahseder. Bir şair, bir sanatçı, kelimelerle dünyasını kurar ve o kelimeler ona hayat verir. Yazmadığında, sözcükleri özgür bırakmadığında bir şey eksik kalır. Bir eksiklik, bir boşluk… Bu boşluk, duyularımızı acıtır, ruhumuzu daraltır.

Şairin “Yazmazsam ağlayacağım” dediği an, kelimelere duyduğu büyük ihtiyacı, kendisini ifade etme arzusunu gösteriyor. Yazma, sadece bir eylem değil, varoluşun ta kendisidir. İçsel bir boşluk yaratır yazmamak; yazmak ise o boşluğu dolduran bir çözüm. Uyar, burada yazmanın bir tür terapi, bir tür özgürleşme olduğunu vurgular. Eğer yazmazsa, içindeki bu huzursuzluğu dışarıya yansıtmakta zorlanacaktır. Bu yüzden, yazma zorunluluğu bir sanatçının en büyük güdüsü haline gelir. Yazmadıkça, ruhumuzun karanlık köşelerine hapsoluruz.

“Alçakça olacak biraz.”
Bu dizede bir itiraf gizlidir. Şair, yazmamanın bir tür alçaklık olduğuna inanır. Kendini ifade etmenin, sözcükleri ve duyguları dışa vurmanın bir sorumluluk olduğu duygusunu taşır. İçsel bir rahatsızlık yaratır yazmamak; kendine karşı bir alçaklık, bir ihanet gibi hissedilebilir. Kimi zaman yazmamak, bastırmak, susmak bir tür kendine ihanet olur. Şair burada, kelimelerle özgürlüğüne kavuşamayacaksa, varoluşu eksik kalacakmış gibi hisseder. Yazmak, bir tür isyan gibi gelir.

Okumaya devam et Turgut Uyar’ın Derin Anlatımı: Yazmadıkça Ağlıyoruz