Bu kez birine değil, kendime yazdım mektubu. Çünkü fark ettim ki hep başkaları için bir şeyler söyledim, yazdım, bekledim. Oysa en çok susan bendim kendime karşı. En çok ihmal ettiğim, en az sorduğum “nasılsın?” cümlesi kendimeydi. Bu yüzden kalemi elime alıp, uzun zamandır susturduğum iç sesime mektup yazdım. Geçmişteki halimi düşündüm, çocukluğumu, ergenliğimi, kırgınlıklarımı, bir şeyler olur sandığım ama olmayan yılları. Yanlış kararlarımı da kucakladım bu mektupta, doğru sandıklarımın yanlış olduğunu çok sonra fark ettiğim günleri de. Kendime kızdığım yerler vardı, itiraf edemediklerim, kaçtıklarım. Ama hepsini tek tek yazdım. Çünkü bu mektup, bir hesaplaşma değildi. Bir kabullenmeydi. “Olduğun gibi olmayı öğreniyorsun yavaş yavaş” dedim kendime. “Eskisi gibi hemen kırılmıyorsun, ama hâlâ içten içe alınıyorsun bazen, biliyorum. Yine de iyi gidiyorsun, sabırlı olmayı öğreniyorsun.” Hayatın çok daha büyük acıları olduğunu gördükçe, kendi dertlerimi küçümsemeden ama onların üstünde de ezilmeden yaşamayı öğrendiğimi fark ettim.
Okumaya devam et Birine Değil, Kendime Mektup YazdımKategori: Kişisel
oldukça kişisel…
korkuyorum olric!
Aşağıdaki 👇 play tuşuna basın, dinleyip metni takip edin.
Korkuyorum Olric. Kendimi ele vermekten korkuyorum. Majesteleri bana güvenebilirler. Ne zamandan beri majeste olduk Olric? Geçen gün konuşmuştuk efendimiz. Yeni bir krallığın hüküm sürmeye başladığından söz etmiştik. Demek yeni saltanatımız başlıyor. Öyle oluyor efendimiz. İçimi bir soğukluk kapladı Olric. Uzaktaki ülkemin, buzlar ülkesinin bir özlemi olacak bu. Bu sahte sıcaktık beni hiç ısıtmadı; şimdi anlıyorum bunu. Sıcak ülkelerin, insanın beynini uyuşturan büyüsüne kapıldım bir süre. Şimdi bu yatak, bana ülkemin bütün buzlarından daha soğuk geliyor. Bu kocaman yatakta kaybolacağımı sanıyorum. Bana bu bilinmeyen ülkeye gelmek üzere yola çıkmadan önce söylemişlerdi Olric; bizim ülkemizin az görünen güneşini arayacağımı söylemişlerdi. Çok geç kalmadan birşeyler yapmalıyız. Kraliçe geliyor efendimiz, biraz kendinizi toplasanız. Beni bırakmayacaksın değilmi Olric? Sizi ne zaman yalnız bıraktım efendimiz? Perdeleri kapadı, bu Turgut’un göreviydi. Işık yanarken pencereye ancak erkek yanaşabilir yatak odasında. Buradaki adetlere bir türlü alışamadım Olric. Bana öyle geliyor ki bizim soğuk ülkemizde, insanlar arasında, bu kadar sık ortaya çıkmasada, bu kadar çok sözü edilmesede, bu kadar yerli yersiz bahsedilmese de, daha başka türlü, daha başka anlamı olan bir sıcaklık vardır.
Okumaya devam et korkuyorum olric!